Werder
Bremen taraftarı “Futbolun cinsiyeti yok!” diyedursun, bizde futbolun cinsiyeti
nur topu gibi erkek.
Kadınsan ve
futbol ilgini çekiyorsa diğer kadınlar için bunun tek sebebi erkeklerle ortak konu
bulma çabandır. Erkekler içinse asla ama
asla onlar kadar futboldan anlamazsın.
Kendimi bildim
bileli aynı takımın taraftarıyım. Kadınım, bu sebepten duygusal taraftarım. Ben
bu takımın siyahıyla ayrı beyazıyla ayrı büyüdüm. Mağlubiyet sonrası gecelerde
ağlaya ağlaya uyudum, cıvıl cıvıl galibiyet sabahlarına uyandım.
Bir tane
futbolcunun adını bilmeden izlediğim zamanlar vardı, tuttuğum takım benim için
sadece siyah beyazdı. Futbolcuları hayran olunacak yakışıklı adamlar olarak
gördüğüm seneler geçirdim sonra. Ne zaman hepsini kendi oğlum gibi görmeye
başladım, o zaman anladım büyüdüğümü.
Futboldan
sizin kadar anlamıyorum, evet. Futbolun bütün kurallarına hakim değilim, gelmiş
geçmiş bütün futbol tarihini aklımda tutmuyorum, o da doğru.
Ama ben bu
takımın tarafındayım. Sen “Ayağın kopsun Veli!” diye bağırırken Veli’nin
yanındaydım. Bu takımın hocası Ersan’ın kalbini kırdırırken taraftarına, Ersan’ın
yanındaydım. Sen Delgado’yu ıslıklarken sadece onu mu üzdüğünü sandın? Ben
Delgado’nun da yanındaydım.
Bir futbolcu
sakatlanınca sen önce kaç hafta sahalardan uzak kalacağını düşünürsün, ben ne
kadar canının yanacağını.
Kendi
oyuncusuna küfreden taraftarı anlamam mesela. Ailenden birine küfretmek gibi
gelir bana. Hele sakatlanmasını istemek, akıl alır düşünce değil.
Kızdığım
zamanlar da var tabii ki. İnsan yeri gelir kızar sevdiğine. Yere düşen oyuncuya
kızarım, sağlam dursun isterim, ilk darbede yıkılmasın. Saygısızlık etmesin,
duruşunu bozmasın isterim.
Futboldan
sizin kadar anlamam belki ama kulübün başkanı, hocası, taraftarı benim
oyuncumun kalbini kırmasın isterim.
Futbol erkek
oyunuysa herkes benim “çocuklarıma” adam gibi davransın isterim!